Özgür Kolektifler Ağı

Doğrudan Demokrasi

Toplumsal Ekoloji

En azından 1871 Paris Komünü’nden bu yana geçen 250 yıllık modern toplumsal tarih, bütün toplumsal ilerlemelerin, işçi, işsiz, köylü, asker, esnaf, memur, aydın, sanatçı, zanaatkâr, kadın, genç, kısacası topyekûn halkın kendi özörgütlenmeleriyle gerçekleştiğini, halk meclisleri, konseyler, Sovyetler gibi doğrudan demokratik yöntem sayesinde hayata geçtiğini gösteriyor. Keza, bütün toplumsal devrimler, bu tür örgütlerin yıkılmasıyla, etkisizleştirilmesiyle ya da yozlaştırılmasıyla sona ermiştir.

Temsili demokrasiyi esas alan örgütlenmeler genelde yozlaşmayla ya da minimal diktatörlüklerle sonuçlanmıştır. Zira temsiliyete dayanan örgütlenmelerde halk, politikanın öznesi değil pasif takipçisi olmakta, çevresinde olup bitenlere dair karar süreçlerine katılamamakta, toplumsal ve ekolojik sorunları çözmek bir yana, müdahil bile olamamaktadır.  

Oysa doğrudan demokraside, önceden belirlenen mutlak hedefler yerine, ortak tartışma ve ortak eylemle günlük yaşamda karşılığı olan politikalar üreterek ortak hedefe ulaşmak mümkündür.

 Kısacası, gerçek toplumsal kazanımlar, emekçileri pasif izleyiciler haline getiren temsili demokrasi ile değil, çalışanların, emekçilerin ve halkın her kesiminin doğrudan demokratik özinisiyatifinin gelişmesiyle elde edilebilmiştir.

Bugün, çok sayıda özinisiyatife dayalı, ekolojik ağırlıklı kolektif özörgütlenmeler söz konusudur. Bu özörgütlenmelerin birbiriyle bağ kurması, işçi, köylü, emekçi, emekli, aydın, gençlik, kadınların özörgütlenmeler inşa ederek özgür kolektifler ağıyla aşağıdan toplumu sarması, dayanışması geleceğin özgür toplumunun rüşeymini yaratacaktır.

O halde neden birbirimizle bağ kurup deneylerimizi aktarmıyor, özgür ve eşitlikçi bir toplum için el ele vermiyoruz

Yazılarınızla katkılarınızı bekliyoruz.

Özgür Kolektifler İnisiyatifi

25 Haziran 2024